12. Haftamızın başında çok rahat ettiğim anneanne yazlığından iple çektiğimiz doktor kontrolü için 6 günlüğüne ayrılmak durumunda kaldım ve nerdeyse 1 aydan da fazladır gelmediğim evimi de çok özlemiştim. Pek sevgili kocacım bekar hayatı gibi tek başına evde hafta içi, bende üfür üfür esen yazlıkta deniz, kum, güneş şeklinde… ;)
16 Temmuz Salı günü doktor kontrolümüze kanalize olmuştuk. Çünkü önemli olan İkili Tarama Testi’miz yapılacak ve en son 1 ay önce ultrasonda siyah bir nokta görmüştük ve o nokta 1 ay’da nasılda büyümüştü onu görecektik. İnternetten ve kitaptan okuduklarıma bakılırsa elleri, ayakları, burnu, plasentası oluşmuştu ve artık minyatür bir insan görüntüsündeydi ama bakalım bizimki gerçekten öyle miydi ?
Geçtiğimiz birkaç hafta boyunca mide bulantılarım hep devam ediyor tabiki ama kusmuklu halim geçmiş gibiydi. Yani uzun zamandır kusmuyordum. Salı sabahı kalktığımda mide bulantım daha da şiddetliydi sanki kusacak gibiydim, tostumdan bir iki yudum yiyebildim, bizim nokta da heyecanlandı belki ve hastaneye doğru yola çıktık, hastanenin eve yakın olması kadar güzel bir şey yok sanırım çünkü 3 dakikada arabayla hastanede olabiliyoruz :) Çok yoğun olan doktorumuz bu sefer hemen bizi içeri aldı ve en sevdiğimiz bölüme geldik; ‘’ultrason’’.
Bizim bebekimiz, siyah noktamız… ne kadar da büyümüştü öyle, gözlerimize inanamadık, benim karnımda artık bir insan oluşmuştu bile, sonra hareket etmeye başladı, elleri ayakları oynuyordu, kendini zıplatıyor o koca göbeği çok sevimli gözüküyordu, her şey sanki rüya gibiydi. Sol elinin parmağını emdiğini farkettik (Dr. Öz’ün kitabında yazıyordu, bebek anne karnında hangi parmağını emerse doğduğunda o elini kullanması muhtemelmiş). Doktorumuz tabi bu sırada ölçümlerini yapmaya başladı ama biz ağzımız bi karış açık inanamayarak bizimkinin hareketlerine bakıyorduk, kıpır kıpırdı, bir o tarafa bir bu tarafa dönüyordu, o sırada bir de ne görelim, nokta sağ elini sallamaya başladı, doktor bile dedi ‘’bakın size el sallıyor’’ gerçekten de el salladı bize, bizde ona el salladık, çok güzeldi :) doktor 24 saat izletse izlerdik gözümüzü kırpmadan herhalde. Bu arada boyu 6 cm olmuş ve kalp sesinin de dinledik, kalbi dakikada 173 atıyor. Büyüdükçe biraz daha yavaşlayacakmış kalp atım hızı, şu anda oldukça hızlı. Ense kalınlığı ölçümünü de doktor ensesinin arkasındaki çizgiyi ölçerek yaptı, burun kemiği oluşmuş dedi, omuriliği, beyni, o minicik kalkık burnu ne kadar da net gözüküyordu, şuan teni hala saydam çünkü daha vücudunda hiç yağ yok, beyin gelişimi oluşmaya devam ediyor… El sallaşarak bitirdik ultrason görüntüsünü ve bir zıp zıp doğacağı kesinleşti : )
Doktor sonra her şeyin normal olduğunu ve Down Sendrom’lu doğma riskinin zaten yaşla ilişkili olduğunu benimde şuan hem yaşımdan hem de yaptığı ölçümlerden her hangi bir riskimin bulunmadığını grafiklerle anlatarak bizi rahatlattı, her şeyin yolunda olduğunu bilmek güzel… Bu arada kilom hala 50. Folik Asit hapımı artık kullanmama gerek kalmadı, doktorum bide vitamin hapı ve demir hapı yazdı ama 15 gün sonra kullanmaya başlayacağım ve de protein ağırlıklı beslenmeye başkayacağım ama şuan mide bulantılarım devam ettiği için şuan değil. Bir de kan tahlili yaptırdık, orda da yine Down Sendromu riskinin hormonlarla kan ölçümü yapılıyormuş, birkaç gün sonra doktorumu arayarak tahlil sonucumun da gayet normal olduğunu öğrendim. Böylelikle bu ay’ı da doktorumuzun bizim için çektiği fotoğraflarla birlikte eve dönerek ama gözümüzün önünde hala bebekimizin hareketleriyle birlikte atlattık.
Bir sonraki ay cinsiyetini öğrenmeye gideceğiz. Kendisinin el sallama görüntüsü ilk fotoğraf ve 4 boyutlu görüntüsü aşağıda buyrun ve takipte kalın ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder