Merhabalar...
Günlük değil
haftalık bişey yazmak ne kadar zormuş aslında.. Halbuki ilkokul, ortaokul ve lise yıllarından kalma 10'a yakın günlük defterim var ve neredeyse her gün yazmışım..Ah ahh yine kalem, kağıt en güzeli işte... Bir türlü toparlayıp yazamıyorum
kaç gündür. 22. Hafta’nın da yazma zamanı geldiği için 21. ve 22. Haftayı birlikte
yazayım dedim. Bu hafta bir sürü yazacak şey var...
Tetanos aşısının
ağrı,sızı yaptığını okumuştum daha önce ama bu kadar da kötü olduğunu tahmin
etmiyordum : ( o gece bana uyku haram oldu ve gercekten çok fazla ağrıdı kolum,
bir ara acaba hiç geçmicek mi diye de düşündüm. Alerjisi olan bi insan olarak
hapşurup sümkürmemde ertesi gün tavan yaptı. İki saat uyku uyuyup üzerine
alerji eklenince mahvetti beni.. O sırada da bebekimizin odası maviye
boyanıyordu içerde ;) bu hafta itibariyle boyası da hallolmuş oldu. Başta
beğenmedim rengi çok koyu ve parlak, göz yorucu geldi, -kendim seçmiş olmama
rağmen- ( sevgili kocacım renk körü çünkü :)) sonra boya kurudukça rengi
kendine geldi ve gökyüzü mavisine dönüşünce bide her gün odaya girip gözümde
alışınca beğeniyorum artık : ) Erkek çocuğunun odası mavi kız çocuğunun odası
pembe olmalı diye bir takıntım asla yok ama mavinin yatıştırıcı özelliğinden
dolayı mavi rengi seçtik. İyi mi yaptık, çocuk yatışıcak mı görücez :))
Odasının
boyasını beklediğimiz için mobilyalarını almaya gitmemiştik. İkea'ya en
gidilmememesi gereken bir günde - pazar günü tabiki - önce gidip bakmıştık
neleri alırız diye ama herşey yağmalanmıştı nerdeyse... Hayalimiz en gidilmesi
gereken zamanda gidip - hafta içi akşamı -sakince alışverişimizi yapmaktı ki,
haftaiçi gidip onu da hallettik. Gardırop'unu, karayolasını, ilerde de onun
boyuna uygun olabilecek olan şifonyerini, yatağını, perdelerini aldık
çocuğumuzuunnnn :) bir de kanepe aldık odasına ki orda da oturup vakit
geçirelim diye. Odası tamamlanınca fotoğrafını koyucam buraya. Şimdi önümüzdeki
salı günü mobilyalarının kurulmasını bekliyoruz merakla...
Geldik haftanın
en önemli konusunaaaa, bizim minik noktayı görmeye gittik cuma günü
doktorumuza. Ayrıntılı ultrasonu vardı. İç organlarını bize teker teker
göstererek ayrıntılı ultrason yaptı kendi doktorumuz. Herşeyi oluşmuş minik
bebekimizin. Hayretler içinde seyrettik. Bunun için ayrı doktorlara gidenler
varmış bu arada...inanılmaz paralarla bu ultrasonu yapan doktorların özel
muayenehanelerine gidiyor insanlar... Zaten hamilelik, doğum, çocukla ilgili
olan herşey bir ticaret olmuş durumda. Oysa herşeyin doğalı, abartmadan olanı
güzel. Kendimiz nasıl yetiştiysek çocuğumuzunda doğal yaşamasını istiyorum
mümkün olduğunca, ne kadar mümkün onu göreceğiz zaman ilerledikçe.
Ayrıntılı
ultrasonda -ikinci düzey ultrasonda deniliyor- herseyi gayet normal çıktı.
Hatta parmaklarını bile saydık doktorla :)
Bizim zıpzıp
baya büyümüş yine bu arada. 503 gram olmuş kendisi, bende 55 kilo....Yüzünü pek
fazla göstermedi, eli yüzündeydi hep ama görmeyi başardık yine de :) ve kendime
benzeyen bir insan yavrusu fotoğrafı çıktı ortaya :) çok garip bi his, karnımda
bir bebek var ve inanılmaz bir hızda büyüyor. şuan yarım kilo ama bütün
organları oluşmuş, görebildiğimiz kadarıyla babasıyla bana benzicek, babası çok
istiyordu çenesi, göz yapısı bana benzesin, istediği gibi de oldu şuan
çenesinin bana benzediği teyit edildi... bende ona benzesin istiyorum ama
çıkınca görücez tipini ya da doğuma yakın yine ultrasonda :) Şuan erken doğum
riskimde bulunmuyor ayıca, çıkan değerlere göre, muhtemel doğum tarihini de
verdi doktorumuz; 27 Ocak 2014.
Doktorla normal
doğum yapmak isteğim üzerine konuşmak istiyordum bu görüşmemizde ama konuyu
açmaya çalıştığımda bana konuşmamızın daha erken olduğunu yapılacak muayenelere
ve doğum anına göre herşeyin değişebileceğini ama herşey normal gözüküyorsa
zaten normal doğum olacağını, etraftaki doğum hikayelerini dinleyerek kafamı
karıştırmamamı, çok merak ediyorsam kendisinin doğum yaptırdığı anneleri
dinlememi söyledi. Bende fazla üstelemedim ama rahatça konuşamadığım için biraz
rahatsız oldum. Doktoruma güveniyorum tabiki her halukarda ama o anda ben
konuşmak istemiştim. Bu konu biraz aklıma takılarak ama mutlu bir şekilde
çıktık doktordan. Bir ay sonraki randevumuzda şeker yüklemesi yapılacak.
Birde üç haftadır doğum fotoğrafçılarıyla hastanelerin doğuma hazırlık kurslarını takip ediyordum. İnternet
araştırmalarım sonucu nihayet başlayacak olan kursu buldum ve kayıt yaptırdım.
Ataşehir Memorial Hastanesinde 24 Ekim'de başlayacak doğuma hazırlık kursu.
Şuanda da hâli hazırda yoga dersleri başlamış her Cumartesi sabahı ama onda
kararsızım biraz. Önce kursu kocacımla birlikte dinleyip doktorlara soru sorma
fikri daha cazip geliyor. Doğum fotoğrafçısı konusunda hala düşünüyorum daha erken fotoğrafçılarla görüşmek için fakat anne sabırsız :)
Bu iki haftayı
yoğun ama verimli geçirmiş olduk böylelikle. Bir kaç saattir yazmaya çalıştığım
bu yazıyı da nihayetinde tamamlamış oldum, şimdi huzurla önümüzdeki haftaya
devam edebilirim :) Aşağıda - 1. fotoğrafta - minik suratın fotoğraflarını görebilirsiniizzzz....