9 Ekim 2013 Çarşamba

Bir evlilik yıldönümü yazısı...

Bugün sevgili kocacımla evlilik yıldönümümüz... 2 yıl önce bugün, bu akşam bir gecede gelen kış mevsiminde, yağmurlu bir havada evlendik biz. İyikide evlendik.
Bu akşam 3 kişi yemeğe çıkıcaz hemde :). Kocacım bana sürpriz yapıp eve çok güzel, harika kokan, minicik ı love you yazan balonlu bir çiçek buketi ve yanında kırmızı kalpten oyuncak göndermiş. Her zaman düşüncelidir benim kocam... Bi tek senin mi kocan var, hepimizin var derseniz tamam hepinizin yine olsun ama ben hiç evleneceğimi bile düşünmezdim. Evlenen insanlarla tartışırdım bide üstüne. "Ne için evleniyorsunuz ki, evlenince ne oluyor, toplum baskısından kurtuldunuz mu demek bu yani, hemde bir insanla o kadar yıl ömür mü geçer, ben sıkılırım, her gün aynı kişiyi görmek sıkıcı değil mi?" Diye insanların başının etini yerdim :) yerdim diyorum çünkü bu kadar doğru bir insanı bulamamaktan korkuyordum hep,  hep güvensizlik vardı etrafımdakilere içimde ya da hep nasıl olsa birinden biri gider bu iş zaten biter deyip herkese fazla ilgisizdim. 
Ta ki bir akşam bir mucize olup, Taksim'de bir bar'da Barbaros -arkadaşlarının tabiriyle Barbi - adında biriyle tanışana kadar :)

O zamanlarda yeni açılan kocaman bir sinemanın ekip şefliğini yapıyordum. Vardiyalı çalışıyorduk iki şef olarak ve nerdeyse günün 13-14 saati ayakta olduğum zamanlar oluyordu. Gece çalıştığım zaman işimiz çok geç saatlere kadar sürüyordu. Yazlıktan 8-9 yıllık arkadaşım Erman'da bana hep bir bar var çok eğlenceli bi yer seni oraya götürcem deyip duruyordu e hadi dedim bi akşam gidelim. Böylelikle aynı mekanlarda aynı havayı solumuş olmanın başlangıcını yapmış olduk. 

Sonraki hafta başka arkadaşlarımla da oraya gittik ama çok geç saatte.. Herkesin kafasının iyi olduğu zaman diliminde, benim değil ama müstakbel kocamın öyleydi o zamanlar :) sonra baktım biriyle tanıştık...nasıl çok konuşuyor ama anlatamam, hem komik hem eğlenceli ama fazla konuşkan.. E bide çakırkeyif saatlerin etkisiyle o anlattı o gece biz güldük, bir yandan da içimden "aman ne çok konuşuyor yahu, bu kadar geveze erkeklerden hiç hoşlaşmam" deyip duruyorum. O gece isimlerimizi bile söylemedik birbirimize sadece öyle zaman geçti gitti evlerimize dağıldık.
Ertesi hafta yine gittim bir baktım o da orda ama saatler yine çakırkeyif saatler beni de hatırlamadı zaten derken biz neredeyse tam 4 kez tanışmış olduk :) en son telefon numarası isteme teşebbüsü erkek tarafından hemde artık ayık kafayla geldiği için "hayırdır 
numaranı sen ver ben seni geldiğimde ararım" diye atarlı ve nazlı bir giriş yapmış olduk birbirimizin hayatına böylelikle ;) 

Artık müstakbel kocacım beni zamanında adımı ezgi mi yapmamış, saçlarımı kıvırcık mı görmemiş, beni bar'ın kapılarında mı beklememiş...onları daha sonra arkadaşlarından öğrenecektim ;) 

En nihayetinde biz 12 Haziran 2010 tarihinde sevgili olma yolunda ilk adımı atmış olup, bir kaç ay sonra da tam aradığımız insanlarız diyerek evlilik kararı  zaten kendiliğinden verilmiş ve evlenmek aslında aynı evi  birbirini deli gibi severek ama sorumlulukları da paylaşmaktır diyen  iki insan olarak şuan huzurlarınızda karı-koca olarak bugüne ve bizi bekleyen daha bir çok güne ilerleyen şanslı ve birbirine deli gibi düşkün çiftiz.

Bizim o bar'da karşılaşmamız bir mucizeydi derim hep çünkü kendisi taaa Kanada'larda 12 yıl yaşayıp, babasının vefatı üzerine gelip, tam da taaaa oralara dönmek üzereyken beni bulmuş ve kandırmıştır efendim. Bana evliliği daha gencecik yaşımda düşündürüp evli bir insan haline getiren :)  ama her gün "iyiki de evlenmişiz ne de iyi etmişiz" dedirten insan kişisidir kendisi... Aramızda 11 yaş fark olmasına rağmen artık evliliği hiç düşünmeyen bir insan olarak bende onu kandırmışımdır ayrıcana :) 
 Komiktir çok, acayip eğlencelidir herseyden önce ve hala çok konuşandır :) mavi gözlü, sarışın erkekleri hiç beğenmem ııııyyyyy derken, kendisine beni aşık edendir, zekidir, akıllıdır, ama zekası okuduğu okullar çok iyi olduğu halde bir tek okullardan gelmez, hayatın içinde ayrı parlak bir zekası vardır onun, okulla zekanın bir olduğunu düşünen insanlar gibi değildir o, değişiktir, diğer erkeklerden farklıdır hep benim gözümde, çok iyi niyetlidir, kolay kolay başkalarına hayır diyemez, hem fedakar hem vefakardır, çok sever, sevdiğini de hemen belli eder, çocuklara bayılır, çok iyi yemek yapar, herkese gerektiği gibi hep içten davranır, akrep burcudur, hırslıdır, çalışkandır, fevridir bazen, birden sinirlenir sonra hemen anlar sakinleşir, ama genelde boşuna sinirlenmez sinirlendiğinde haklı yere kızar, zevklidir, renk körüdür ;),  hem mantıklı hem çok duygusaldır, ne kadar rahat biri gibi  gözüksede pipiriklidir, ses tonundan anında anlarım ne düşündüğünü neye üzüldüğünü, beni hep korur ama hep arkamda yanımda olur, o yanımdayken o kadar güvenli hissederim ki kendimi.. dünya yıkılsa umrumda olmaz çünkü o da yanımdadır ki  o anda zaten, kimseyi ve yapılan şeyi unutmaz bu yüzden "fil" derim kendisine, çünkü fillerin muazzam bir hafizası vardır, tıpkı 3 yıl önce tanıştığım, aklımdaki evlenip aynı evde yaşama fikrini bu kadar güzelleştirebilen yetenekli adamın hafizası gibi...
Her zaman en önce herşeyde aklıma, gözümün önüne kocacım gelir, sadece 2 yıllık evliyiz ama olay yıllarda değildir ki,  kalplerdedir... Kalpler, duygular uzun zamandır birlikteymişiz, uzuuunnn zamandır zaten birbirimizi tanıyoruz gibi...

Asıl en önemlisi 3 yıl önce o bar'da tanıştığım komik adam çocuğumun, ikimizin, aşk'ımızın bir parçasının babası :) çok iyi ve ilgili bir baba olacağını da o kadar iyi biliyorum ki... Hatta o kadar da şanslıyım ki sırf bu yüzden bile evlenilirdi bu adamla diyorum :) 

Sevgili çocuğum bu not sana : Doğduğun zaman çok mutlu bir ailenin içine geliceksin. Bizde bilmiyoruz neyle karşılacağımızı, sende bilmiyor olacaksın. Herşeyi bize öğreten anne-babalarımız gibi bizimde herşeyi öğretebileceğimiz bizden bağımsız, ayrı bir kişi olarak sen geliceksin. Bizim evimize, kucağımıza, hayatımızın tam ortasına geliceksin. Birbirini gerçekten çok seven, sevgisini de sonuna kadar önce birbirimize sonra sevdiğimiz tüm insanlara gösterebilme becerisine sahip insanlar olarak  senin anne- baban olacağız biz. Çocuk hayatı değiştirir hiç nefes alamazsınız çocuk yüzünden derler hep ya, nefes alamayan ailelelerden değil, birlikte nefes almayı bilen ailelerden olacağız. Seni emin ol o kadar çok ve karşılıksız seveceğiz ki... Sen sadece sağlıkla ve zamanında gel...

Hepbirlikte her zaman önce sağlıklı,mutlu, uzun bir hayat yaşamak dileğiyle... 
Son söz de babacığına...

Seni çok ama çok seviyorum kocacığım ... Her zaman da söylediğim gibi iyiki evlenmişiz yaşlı kurt ;) Daha nice evlilik yıldönümlerine...





3 yorum:

  1. Çok mutlu neşeli günleriniz olsun sen de Paylaş da biz de mutluluğunuza sevinelim canim

    YanıtlaSil
  2. Çok mutlu neşeli günleriniz olsun sen de Paylaş da biz de mutluluğunuza sevinelim canim

    YanıtlaSil
  3. Teşekkürler Hümaycım :) 3 yıl once yazdıklarımı daha yeni okuyorum :))

    YanıtlaSil