22 Ekim 2013 Salı

Gizmo'nun Hamilelik Günlüğü 24. ve 25. Haftalar


Merhabalar...

Araya Bayram o, bu, şu, ayy fotoğraf çekilmedim, yok şimdi üşendim yazamam derken iki haftayı daha geride bıraktık.

Artık birşeyleri unutmaya ve "bebeğinizi beklerken sizi neler bekler" kitabındaki 6. Ay hamilelik açıklamasında yazan cümleye göre - mantık dışı davranışlar- yapmaya o kadar alıştım ki :) gerçekten bu aralardaki durumum tamamen böyle, sürekli birşeyleri yapmayı unutuyorum ve cidden mantık dışı hareketlerde bulunabiliyorum. Mesela geçtiğimiz akşamlarda elektrik çarpması gibi :) gittim elimi sanki bile bile isteyerek elektriğe soktum, hiç aklıma gelmedi mutfak aspiratörü'nün ışığının yuvasına parmaklarımı sokunca elektrik çarpabileceği.. Halbuki elektrik işlerinden de anlarım(anlardım bir aklım gitmeden bir 6 ay kadar önce :) neyse sağ kolum hafif felç halinde bir müddet kaldıktan ve ben biraz korkudan ağladıktan sonra - bebeğime bişey olmuşmudur kocacıııımm:( ? "yok biraz saçları elektrikten diken diken olmuş olabilir içerde" cevabıyla birlikte halime gülmemizle olayı unutmamız bir oldu :) Miyop olan ve yıllardır lens kullandığım sevgili gözlerimde uzağı iyice göremez oldu ayrıca. Bir de sürekli tuvalete çıkmaya başladım. Ne içersem içeyim biraz sonra hooooppp tuvalete...

Bayramdan önceki ctesi evlenme yıldönümü yazımda bahsetmiş olduğum tanıştığımız unutulmaz mekanımıza gittik :) en son benim uğradığım zaman mide bulantısı ve yorgunluk eşliğinde yine de herşeye rağmen gezi Parkı'na gittiğim zamandı. O zamandan beri gidememiştik pek sevgili kocacımla birlikte Pendor Corner'a... Özlemişim orayı... Gittiğimiz akşam en hoşuma giden tanıdığımız herkes ama herkesin karnımı sevmesi oldu :) gören sevdi, eğildi öptü, kulağını dayadı, bizim zıpzıp kulaklara iki tekme atmayı ihmal etmedi :)  ilk defa hamile karnına dokunanlar benim karnıma dokunmuş oldu, hamileliğin beni daha güzel yapmış olduğunu söyleyenler oldu, bu özel ilgi ve alakadan pek memnun kaldım vallahi, bayılıyorum karnımı ve bebekimizi içten seven insanlara ... sevgi yumağı halinde geç saatlerde ayrıldık ordan, çok iyi geldi pozitif insanlar içinde olmuş olmam. Ama karnımda o kadar sevimli geliyor ki bana bile, hep elim karnımda hep minik noktamızı seviyorum, okşuyorum, konuşuyoruz babasıyla, tekmelerini hissetmek zaten harika ama içimde bir karate kid, bir ahtapot, bir sporcu mu, futbolcu mu desem artık bişey büyüyor, tekme yumruk, muhtemelen kafa atma şeklinde :) uyumakta güçlük çekiyorum çok hareket ettiği için. Nasıl pozisyonda yatsam bilemiyorum. Gün içinde de eğer çok yürümüşsem ya da evde fazla ayakta durup iş yapmışsam ertesi sabah ahh belim, sırtım diye uyanıyorum.  Sevgili oğlumun keyfi yerinde gayet ama onu biliyorum ;) genelde sesime ya da dürtmeme tepki veriyor, o zaman işte bir an önce çıksa da görsek, sevsek diyorum.

Bayramda aile ziyaretleri yaptık. Babaannemiz, halamız, büyük teyzeler, enişteler, anneanne/dedemiz, dayımız, büyükanne ve büyükbabamız, büyükteyzeannemiz ;) herkesi gördük,konuşma seslerini, gülmelerini dinledik,  şimdilik oğlum karnımda bayramlaştı büyükleriyle :) Saolsun beni de unutmamışlardı halamızın ve babaannemizin bayram hediyeleri olan hamile kıyafetlerini pek sevdim.

Odamıza yeni eşyalar almaya da devam ediyoruz hızla ve dayanamayarak. En son aldığım, indirimde olan ve uzuuuuunn/deriiiiiinnn araştırmalarım sonucu almaya karar verdiğim Avent'in Natural tekli elektrikli göğüs pompası oldu. Evimize çok yakın olan Hello Baby Mağazası'ndan aldım. Medela'yla Avent arasında kalmıştım ama Aventle ilgili daha çok olumlu yorum okudum internette. Bir de hediyesi vardı yanında, göğüs pompası alan ilk 50 kişiye Ayşe Öner'in "Hamilelik Doğum ve Bebek Bakım Kitabı" hediyeydi, istiyordum bu kitabı almak zaten. Ne hikmetse istediğim kitaplar bir şekilde gelip beni buluyor, ne güzel :)

Hello baby'den küvet, maşrapa, küvet filesini de aldık. Şimdi yeni fileler çıkmış yumuşak minder gibi içi minik minik strofor. Minder gibi de kullanıp küvetin tabanına da koyarak yıkanabiliyor bebek. Gerçi suyla temas etmesi çok daha iyi ve rahatlatıcı bebek açısından. Sonuçta sürekli suyun içinde olduğu bir ortamdan çıkıyor.

Zıpzıpın odasının şekline karar verememiştik bu hafta onun da tekrar yerini değiştirdik. Şimdiki hali biraz daha iyi oldu sanki. Ama yine her an değişebilir :) Halamız sponsorluğunda alışverişimiz bayramda da devam etti. English Home'a girelim neler var diye bakalım dedik, çok güzel nevresim takımları, yatağın parmaklıklarına takılan yatak koruyucularından, yastık kılıflarından aldık. Hepsi çok sevimli baykuş temalı ;) Uzun zamandır da dümdüz, desenli olmayan, beyaz tül arıyordum. Perdecilerin hepsinde hep cicikli bicikli illa desenleri olan tüller var. English Home'da tam aradığım tülü de tesadüfen bulduk sipariş ettik, 20 gün içinde gidip alacağız. Böylelikle tül işini de halletmiş olduk.  İdil Baby'den de yumuşacık, şık bebek battaniyesi ve banyo havlusu takımından aldık. Penye battaniyelerinin çok kullanıldığını okudum, o yüzden mümkün olduğunca %100 pamuk  penye battaniye depoluyoruz. Yavaş yavaş eksiklerini gideriyoruz böylece, daha alınacak şeyler var ama daha zamanımız da var, acele acele yapmaya gerek yok. Satıcı kızın dediğine göre  millet doğumuna son 10 gün kala gidip perde siparişi verebiliyormuş mesela :) böyle rahat insanlarda var.


 
Ayrıca kendime de ilk defa hamile alışverişi yaptım :) Şimdiye kadar normal ama bol kıyafetlerimi giyebiliyordum ama şu son bir kaç haftadır giyebildiğim şeyler baya azaldı, hatta fotoğraflarıma dikkat ederseniz genelde aynı kıyafetlerle geziyordum. Sevgili kocacım bana sürekli kendin içinde alışveriş yapman lazım dese de ben artık ikinci derim olarak atadığım taytım ve bol penye üstümü giymeye inatla devam ediyordum. Normal külotlu çoraplarımda aslında hala oluyor ama biraz sıkışık hissediyorum. O bana sevimsiz gelen anne karnına denk gelen bebek resimleri olan herkesin giydiği hamile tişortlerini de hiç sevemedim. Acayip itici geliyor bana. Hamileysen hamilesin zaten belli oluyor, bir de o bebekli tişörtü giymenin ne manası var anlayamadım. Kışın da ne giyerim acaba diye düşünürken aslında kışlık hamileliğime uygun normal kıyafetim çok var, ya taytla ya çorapla giyerim dedim ve hamile çorabı, GeBe Mağazası'ndan siyah hamile taytı aldık. Başka diğer çirin kıyafetlere bakmadım bile. O hamile taytı ne rahatımış arkadaş, gece/gündüz , yatarken bilem giyerim. Hamile külotlu çorabını daha denemedim. Ama eminim o da çok rahattır.  Buyrunuz iki haftaya iki fotoğraf hemde bir tanesinde görünüyorum :)


                                

Bu 9 günlük tatilimizin devamında bol bol DVD film izledik. Resmen izleyemeyeceğimiz günlerin acısını çıkardık :) Normalde ben günde iki film izlemem ama iki günde üç film izlediğimiz zaman bile oldu. Evde boş boş aptal kutusu televizyona bakmaktansa film izlemek kesinlikle çok daha eğlenceli daha dinlendirici.

Önümüzdeki haftasonu Cumartesi günü doktorumuzla randevumuz var,  glikoz yükleme testi yapılacak ve bebekimizle buluşucaz.


Bizi takip etmeye devam edin ;) öperiz....
Zıpzıp ve Annesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder