Merhabalar...
Soğuk, buz gibi bir haftaya gözümüzü açtık. Resmen çizgi
filmlerdeki gibi aniden çat! diye kış geldi. İki gün önce kısa kollu tişörtlere
dolaşırken birden uzaylı gibi koca koca kabanları, montları giydik :S
Mevsim değişikliğinden kaynaklanan ve genelde her sene yaşadığım
nezle+alerji birlikteliğini bu sene de yaşadım çok şükür. Bu kış hasta
olmayacağım diye kendimi şartlıyorum ve olumsuz düşünmemeye çalışıyorum ama
birden başlayan, yalnızca iki gün süren, nerdeyse 200 kere şiddetli hapşırma ve
burun silme kombinasyonundan oluşan hastalığım dağıttı beni. Doktorum çok
mecbur kalmadıkça alerji hapı kullanmamamı söylemişti, mecbur kaldığım bir
durum yaşadım ve alerjik insanların olmazsa olmaz haplarından bir tane
kullandım fakat o bile kesmedi. Meyve yiyerek ve dinlenerek atlattım iki günde,
nihayetinde.
Aynı hafta itibariyle babaannemiz yürüme zorluğundan
kaynaklanan bir kalça ameliyatı geçirdi. Hastaneye onunla birlikte sabahtan
gittik, ameliyathaneye girene kadar yanındaydık. Kalabalık, moral verici sevenleri
eşliğinde başarılı bir ameliyat geçirdi. Ama hastane ortamına fazlaca
dayanamayarak bundan sonraki günleri evde geçirdik, Zeynep ablasıyla beraber.
Burdan kendisine tekrar geçmiş olsun diyoruz bebekimle birlikte...
Bu sırada da İkea'dan aldığımız oda takımının kurulumu
yapıldı. Şapşahane oldu odamız :)) Bebek mavisi duvar rengiyle beyaz mobilyalar
çok huzurlu görünüyor. Oda biraz büyükçe mobilyalarda biraz minikçe olduğu için
şimdilik tam nerede duracaklarına karar veremedik. Her akşam ordan oraya
değiştiriyoruz eşyaların yerlerini.. Bir karara varacağız umarım ;)
Odamıza sürekli yeni birşeylerde giriyor bu sırada ki girmeye
de devam edecek. Gardırop'unun içi yeni kıyafetlerle dolmaya başladı. Yeni oda
ve kıyafet kokusuna bayılıyorum. Daha doğrusu herşeyin yepyeni olmasına...
Yepyeni bir hayata başlayacak olan bir canlı var içimde.. Ve nerdeyse hiç
uyumayan.. Fetuslerin uyuması gerekmez mi halbuki.. Ama bizim kıpırdak hiç
durmadan hareket ediyor içerde, artık alıştım diyebilirim ama Çoğu zaman uykuya
dalmakta zorluk çekiyorum hemde daha 23. Haftamda hemde minik nokta daha 600 gr
ağırlığındayken. E daha bunun bir kaç ay sonrası var o zaman ne yapacağım acaba
? Bu hafta itibariyle de bebekimin kulakları daha iyi gelişmiş durumda, artık
yüksek sesleri daha iyi duyabiliyor. Zaten birlikte bol bol müzik dinliyoruz,
ben şarkı söylüyorum. Kitap okuyorum o da duysun diye, sesli ve yeni odasında
vakit geçiriyoruz.
Buyrun bu haftaki fotoğrafım -kilolu gibi çıktığıma bakmayın, sevgili kocacım fotoğrafımı alttan çekmeyi tercih edince hep böyle gözüküyorum-
Buyrun bu haftaki fotoğrafım -kilolu gibi çıktığıma bakmayın, sevgili kocacım fotoğrafımı alttan çekmeyi tercih edince hep böyle gözüküyorum-
Hareketlerim kısıtlı değil daha, ne de olsa hamileliğin ikinci
trimesterı yani balayı dönemini yaşıyorum, bitmesine de çok az kaldı gerçi.
Karnımın büyümesi bu hafta daha yavaşladı gibi, - iyikide yavaşladı, davul gibi
gerilmesi çok rahatsız ediyor- kendimi minik bir fındık yutmuş solucan
benzetmemi yineliyorum :) Arada bir nefes darlığı şikayetim oluyor. Bir de
yemek yaparken ya da herhangi birşey için ayakta çok fazla duramıyorum. Hemen
belim ağrıyor. Dinlene dinlene yapmaya çalışıyorum, salona gelip hemen
ayaklarımı yukarı dikiyorum. Biraz fazla yorulduğum zaman gece uyuyamıyorum bu
seferde bel ağrısından... Tatlı isteğim de ilk defa bu hafta ayyuka çıktı,
buzdolabını açıp ne yesem diye düşünüyorum. Bizim minik kıpırdak - aslında ismi
belli kendisinin fakat daha açıklamıyoruz - bazen göbek deliğimden fırlıcakmış gibi
hareketler yapıyor. Karnımın şekli yamuk yumuk oluyor kafasını genelde sağ
tarafımda hissediyorum, daha sert oluyor kafasının olduğu yer, koca kafalı
yavrum benim :) babasıyla birlikte hayretler içinde seyrediyoruz.
Haftasonu büyükannemiz, anneanne, dede, dayı ve simge teyze geldiler bize, babaannemizi ziyarete gitmek için. Odamızı gördüler çok beğendiler, özellikle renkli kanepemizi her gelen çok beğeniyor, rahatlığı da fevkalade. Annemler gelince yine mobilyalar nasıl dursa diye fikir alışverişi yapmadık değil :)
Haftasonu büyükannemiz, anneanne, dede, dayı ve simge teyze geldiler bize, babaannemizi ziyarete gitmek için. Odamızı gördüler çok beğendiler, özellikle renkli kanepemizi her gelen çok beğeniyor, rahatlığı da fevkalade. Annemler gelince yine mobilyalar nasıl dursa diye fikir alışverişi yapmadık değil :)
Normal doğumla ve emzirmeyle ilgili genelde olumlu düşünceler
ve annelerin mümkün olduğunca pozitif hikayelerini dinlemek istiyorum hamilelik
sürecim içinde. Ama maalesef olumsuz anılarını anlatanlar oluyor. Bu
düşüncelere de biraz tepki gösterince alınabiliyorlar. Oysa ki hamile olan ve
normal doğum hayali kuran annelere biraz daha duyarlı ve dikkatli konuşmak
lazım. Olumsuz ve kötü sonuçlanan hikayeler anlatmanın ne gereği var
anlamıyorum. Zaten çocuk gelişimi mezunu olarak zamanında iyi, kötü çok doğum
hikayesi dinledim ve fotoğrafları gördüm. Komşunun başına gelen olayları
anlatmak yerine biraz daha annenin pozitif şeyler düşünmesini sağlamak ya da
moral vermek bu kadar mı zor? ...Sonra da bizden güllük gülistanlık hamilelik
geçirmemizi bekliyorlar. Ne kadar az kalabalık içinde bulunursak o kadar iyi
bence hamilelik sırasında. Anne karnındaki bebek, annenin ufacık bir
üzüntüsünden o kadar çok etkileniyor ki. Mesela bizim kıpırdak inanılmaz sert
oluyor ve yukarı kaburgalarıma doğru baskı yapıyor ve çok fazla ama huzursuzca
hareket ediyor, hiç durmadan tekme atıyor, oradan oraya yer değiştiriyor. Hangi
pozisyonda olursam olayım ben tamamen sakinleşene kadar o da sakinleşmiyor.
Bebeğime neden bunu yaşatıyım ki? İnsan böyle bir zamanda normalinden daha
fazla hassas ve duyarlı. Daha farklı ve detaycı beyin yapısı hormonlardan
kaynaklanıyor aslında... Etraftaki en yakınların bunu en iyi anlayanlar olması
gerekir. Her zaman örnek aldığım ve 'inşallah bende ilerde onun gibi anne
olurum' dediğim güzel annem ve beni en iyi tanıyan kan bağının hiç önemli
olmadığını yine yeni yeniden hissettiren yakın kız arkadaşlar en moral verici
insanlar olarak hep yanımdalar iyiki...
Haftanın süprizi ise;
Hülya Cinsçiçekçi'nin bloguna yazdığım yorumla birlikte yapılan
random.org kitap çekilişinde uğurlu sayım, ayrıca doğum günüm olan 23. yorumcu
olan bana, okumayı çok istediğim
kitaplardan biri "Yeni Annelere Mucize Çözümler - Tracy Hogg & Melinda
Blau" hediye olarak geldi. Çok mutlu oldum. Çünkü ilk defa bi yerden bir
hediye kazanmış oldum :) burdan kendisine süper hızlı gönderdiği kitabı ve
ilgisi için ayrıca teşekkür ederim. Hemen okumaya başladım bile, gayet faideli
bir kaynak olacağını düşünüyorum. Ayrıca normal doğum konusunda da olumlu kitap
önerisi yapmak isteyen varsa çok sevinirim.
Şimdilik bu kadar.. Bizi takip etmeye devam (:
Hiç uyumadığını her geçen gün daha çok düşündüğüm Kıpırdak ve
Gizmo :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder